AK Parti İstanbul Prof. Dr. Halit Yerebakan, sık sık açıklamalarıyla dikkat çekiyor.
Yerebakan’ın bugünkü konuşmasında ise yakıcı silahlar yer aldı.
Silahların insanlara karşı kullanımının sonlandırılması için uluslararası bir kampanya başlatma çağrısında bulundu.
Modern savaş alanlarında devam eden savaşlar…
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “Kimyasal Savaş Kurbanlarını Anma Günü”nde konuya dikkat çeken Yerebakan, önemli açıklamalar yaptı.
Yerebakan, çağrıda bulunduğu kampanyanın sadece geçmişin trajedilerini anmakla kalmayıp, aynı zamanda modern savaş alanlarında devam eden vahşete karşı durmayı amaçladığını belirtti.
“Sadece politik sorumluluk değildir”
Yakıcı silahların insanlık tarihindeki en acımasız araçlardan bazıları olduğunu ifade eden Yerebakan, “Hiçbir insan hiçbir koşulda yakılarak öldürülmemelidir. Bu yeni nesil silahların kullanımına son vermek, sadece bir politik sorumluluk değil, aynı zamanda ahlaki bir zorunluluktur.” dedi.
“Uluslararası toplumu tarihin doğru tarafında durmaya davet ediyorum”
Yerebakan, kampanyanın uluslararası toplumun tüm üyelerini, özellikle hükümetleri ve sivil toplum kuruluşlarını yakıcı silahların kullanımını yasaklayan ve bu yasağın uygulanmasını güçlendiren yasal ve politik adımlar atmaya çağırdığını sözlerine ekledi.
Yerebakan, kampanyanın yakıcı silahların oluşturduğu yıkımın farkındalığını artırmayı ve gelecek nesillere daha güvenli ve insani bir dünya bırakma taahhüdünü güçlendirmeyi hedeflediğini de kaydetti.
Kampanyanın geçmişin hatalarından ders almak ve barış dolu bir geleceği garanti altına almak için bir fırsat olduğunu dile getiren Yerebakan, “Tüm uluslararası toplumu, bu önemli meselede birlikte hareket etmeye ve tarihin doğru tarafında durmaya davet ediyorum.” dedi.
Kampanya, çeşitli etkinlikler, eğitim programları ve politika tartışmaları yoluyla halkın bilinçlendirilmesini ve küresel düzeyde bir değişim oluşturulmasını hedefliyor.
“Günümüzün tehditlerini de hassasiyetle ele almalıyız”
İşte Yerebakan’ın konuşmasından tam metin…
Bugün, Kimyasal Savaş Kurbanlarını Anma Günü’nde, sadece geçmişin yaralarını değil, günümüzün tehditlerini de hassasiyetle ele almalıyız. Bir doktor olarak, kimyasal savaşın gölgeler arasında kalmış bir faciasına; insanlara yönelik yakıcı silahların kullanımına ışık tutmak istiyorum.
Bu silahlar, patlayıcı yıkım için değil, aksine insanlara anlatılamaz acılar ve işkence dolu bir yanma sağlamak üzere tasarlanmışlardır. İnsanlara karşı kullanımları, ortak insanlığımıza ve uluslararası hukuka meydan okumakta ve insanlık onurunu kül etmektedir.
“Bu sadece politik bir duruş değil”
Yakıcı silahları sınırlayacak uluslararası kararlar için birlikte çalışmalıyız. Bu, sadece politik bir duruş değil, yaşamın saygınlığını koruma ve insanlık ilkelerini sürdürme zorunluluğudur.
Geleceğimizi şekillendiren her adımımızda, bu silahların gölgesinden kurtulmak, savaş ve yıkım yerine barış, güvenlik ve insan onuruna saygıyı üstün tutmak zorundayız. Unutmayalım ki, aldığımız her karar, gelecek nesillerin mirasıdır.
